İnsan Ağ(a)rır -Hikaye
"Hey, ne gülüyorsun? Gülme dedim sana. Bak canlı manlı dinlemem, ismimi kazırım güzelim kabuğuna. Haberin olsun." Ağaç güldürmesini durdurmaya çalışıp "Çok korktum gerçekten." diyerek beni tiye aldığını gösterir şekilde gülmesine devam etti. Kan beynime sıçramış halde ağaca doğru koşmaya başladım, duraksayıp yerden bir taş aldıktan sonra koşmaya devam ettim. Ağaç gülmeyi durdurduğunda elim havada, saçlarım yüzüme yapışmış, nefes nefese bir halde ağaca bakıyordum. "Hadi, ne bekliyorsun? Yaz bakalım ismini. Ne yazacaksın? İsmin bile yalanmış, yalan söylemişler sana. Hem gerçek olsa bile yazamazsın sen." Ağacın söyledikleriyle yüreğime bir ağırlık çökmüştü. İsmim bile yalanmış, yalanı fısıldamışlar kulağıma. Bunca yıl yalanla yaşamışım, bunca yıl? Yirmi üç yıl, evet yirmi üç olmalı. Ne önemi var sayıların! Düşüncelerimi susturup: "Umrumda değil, yalan veya gerçek, her gün gelip sana derdimi anlatıyordum, burada tek başına kalma diye seni...